2 Ekim 2010 Cumartesi

lola

okulun ilk yılıydı.hemen adapte olmuştum ortama tuhaf bi şekilde. ilginçtir ki yaşadığım yerden insan bile vardı..şimdi düşünüyorum da iyiki varmış..velasıl o yıllarda kendi halimce takılırken hep bir isimden bahsedilirdi..bi hatundan.. hatun hakkında söylenmeyen şey yoktu...deli olmasından tut sürtüklüğüne kadar herkes bişey söylerdi..1 yıl kadar hep bu hatunun adını duydum ama hiç kendisini görmedim.. kim lan bu karı,ne iş diye düşünüp durdum. benim için o hayelet bir aktristti...çoğu kişi korkuyordu ona sataşmaktan.. kim lan bu kız niye ben hiç görmüyorum... gel zaman git zaman okuldaki olay neydi hatırlayamıyorum ama konser gibi bişey vardı sanırım onu ilk gördüğüm,tanıştığım gün oydu...yakın arkadaşlarımdan biriyle gelmişti...tanıştık felam..gayet yavşakça duruyor,sürtük sürtük muhabbetler ediyor,ağzı bozuk küfürler eksik olmuyor,çoğu kişiyle dalga geçiyordu...o an ona sinir olmuştum..bende gayet küstahça davranıp pek siklememiştim o gün onu... o da içten o zamandan beri kıl olurmuş bana...bunu duydukça çokda s2me diyordum:)yine gel zaman git zaman evvel zaman içinde kalbur saman içinde derken yakın arkadaşlarımdan birine yavşadığını öğrendik bu hatunun...lan olum yapma etme dedik dinletemedik çocuğa...hatun sürtük olmasının yanında güzel,çekici ve seksiydi de...şuan düşünüyorum da erkek olsam bende bizim sözlerimizi s2me takmazdım yani:)) velasıl bunlar uzun zaman beraber oldular(hatundan beklenmicek bi davranıştı oysaki) aynı eve felam çıkıp,bana komşu olmuşlardı...benim eve gelmemi istemezdi hasbam,bende çok s2mde diyip giderdim yüzsüzce..(sonuçta sevdiğim insanlar o evdeydi) gel zaman git zaman biz iyice birbirimize diş bilemiştik...elimizden gelse birbirimizi bi kaşık suda boğucak olurduk..ama bir yanda da şunu düşünüyorduk ne iş lan bu hatun..neden böyle bu karı.. diyoduk ben onun için o benim için dermiş... bir zaman bu böyle devam etti..sonra bir gün o beni okulda durdurdu.seninle bi kahve içelim diye..işte birbirimize olan sevgimizin temelleri o kahveyle atılacağını bilemezdik ki... oturduk,kahvelerimizi aldık,sigaramızı yaktık...ee başla dedik gayet küstah bir tavırla... derdin ne kızım senin vs..ler uçuşup gittiler masamızdan.. sonra saçma sapan bir diş bilemeye girdiğimizi farkettik...olaylar birbiri ardına gelişmeye başlamıştı ben ona gidiyor,o bana geliyordu...beraber oldukça birbirimiz hakkındaki herşeyi öğreniyoduk...ilerleyen zamanlarda gördük ki aslında benzer yaşamlarımız varmış...gel zaman git zamana geldik yine o bar senin bu bar benim dolaşıp durduk..tabiri caizze mına koduk ortalığın... canımız mı sıkıldı,paramız mı yok hiç önemli değildi,eğlenicek bişey bulurduk...en zevkli zamanlarımız akşamdan kalma günlerimizdeki sabah kahvaltılarıydı..balkonda saatlerce kahvaltı masasında oturur bir demlik çayı içer sohbet ederdik...ardından kahve yapar oturmaya devam ederdik...ders saati geldi lan...yaaa siktiret 2. derse gideriz der o günü öyle geçirir, akşam olunca da hadi bi yürüyüşe çıkalım der kendimizi mekanda bira içerken bulurduk:)) nasıl oluyordu da oraya gidyorduk hep bilemiyoruz ama hep sonumuz o mekan olurdu...havalar iyiden iyiye ısınıyordu,şenlikler başlıyordu...otobüse kim para vercek lan kutsal baş parmak bizi hiç yalnız bırakmıyordu... gitceğimiz her yere otostopla gidiyorduk... sırt çantası sırtımızda içinde iki üç parça kıyafet tekila şişeleriyle... o sıralar elde edemeyeceğimiz hiçbişi yoktu...kral ve kraliçe bizdik:) o bahar şenliğini hiç unutamıyoruz.. tekila shot yapıp dönme dolaba binerdik...onun da dediği gibi durdursak o günü o anı, herkesi, sadece biz olsak gülen yüzlerimizle...nasıl olmuştu da birbirimize nefret doluyken aşkla dolmuştuk kim bilebilirdi..ama bildiğim bişey vardı orda beni ondan başka seven yoktu,beni anlayabilen,kaprislerime katlanabilen başka biri yoktu...kimse sevmezdi onu,arkasından atıp tutarlardı ama bilmezlerdi onun yüreğinin hepsinden büyük olduğunu..sevgisi ne kadar büyükse nefretininde bi o kadar şiddettli olduğunu...okula girdiğimizde herkes döner bi bakar fısır fısır konuşurdu arkamızdan. bizde görürdük..ama bilmezlerdi bizim için birer kukla olduklarını...iplerinden tutardık istediğimiz şekilde konuşturur,oynatırdık,bilmezlerdi malzeme vermesek konuşcak bişileri olmayacağını...eğlenirdik bunla bile onunlayken...o kadar çok şey var ki aslında anlatmaya değer ama buna parmaklarım dayanacak gibi değil hani...belki bir gün kısa kısa anlatırım hikayeleri sizde zevklenirsiniz..belki kendinizden bişiler bulursunuz...hayat bize güzeldi o yıllarda...sabaha kadar içip sınava sarhoş kafa gidip eve gelip beraber uyumak gibisi yoktu.çoğu kişi aramızda bişi var sanıyordu.. sanın lan o.ç'ları diyoduk bizde hiç bozuntuya vermeden...lezbiyen mi görmek istiyosun görün amk derdik...şenliklerde tanıştığımız çocukların bize tanrıça muamelesi yapması da ayrı keyif vericiydi...sizin gibi hatunlar tanımadık...ne lan uzaydan mı geldik biz diyip dalgamıza bakıoduk... sanırım biz değil de onlar farklı dünyalardaydı... sizin kafanıza erişmek için ne yapmak lazım bilememiştik... :) develer telal pireler berber olmuş iken biz hep aynı kaldık.. şimdi etrafımıza bakıyoruz da herkes değişmiş, peki ya biz, değişime uğramadan kalmayı nasıl başardık.sanırım geçmişte yaşamaya borçluyuz bunu... iyi miydi kötü müydü bu bilemezdik ama içimdeki çocuğu,enerjiyi hala canlı tutan bu kadına sevgimin bitmeyeceğini ve ona teşekkür etmeyi istedim bi an...yaptıklarını çekinmeden anlatabilen,arkadan iş çevirmeyen,sevdiğine dürüstçe sevdiğini sevmediğine doğrudan sevmiyorum diyen bu kadın gibi bi kadın görürseniz onu kaybetmeyin...ondan zarar gelmez...biraz çılgındır ama hep mutlu olursunuz...
saygılar...

**piçç bu yazdığımı senin okumayacak olman ne güzel..götün kalkmıcak hahaha:) seviyorum kadın seni...

Hiç yorum yok: