24 Mart 2013 Pazar

Un heureux évenement



bir film ne kadar etkileyebilir hayatımızı?
bazı filmler vardır izlemeye doyamazsınız. tekrar tekrar izlemekten bıkmazsınız. bazı filmler vardır ki lanet edersin ” hay bin lanet,izlemeseydim iyidi” dedirten. bazı filmler vardır ki tek vuruşta kalıcı hasar bırakan.
işte gece gece buna benzer bişey izledim.her sahneyi yaşadım.karakter ağladıkça ağladım güldükçe güldüm. ama bu bir kadının dramıydı. aslında bütün kadınların yaşadığı, yaşayacağı dramı gözler önüne seriyordu. içimizde öyle fırtınalar eser ki hiçbir erkek beyni bunu çözümleyemez. bunun bir formülü de yoktur zaten. hormonlarıyla hareket eden varlıklarız nihayetinde. içten içe hayır dediğimiz şeyler her zaman en çekici gelenlerdir. bir karşı çıkışımız varsa aslında doğa karşı durmak istemeyiz. ve her kadının aslında içinde ölmeden anne olmayı istemek vardır. 
şu kadar söyleyim ki hamile bir kadınsanız ya da çocuk doğurmayı planlıyorsanız ”un heureux ´evenement”  kesinlikle İZLEMEMELİSİNİZ! hayata karşı ne kadar güçlü olursanız olun anne olmaya kalkıştığınızda bütün kalkanlarınızın nasıl indiğini, herşeyle baş etmeye çalışmanın ne kadar yıpratıcı olabileceğini, sevgilim dediğiniz kişiyi düşmanım olarak görmeye başlayacağınız bir dönemden bahsediyor. sadece bununla kalsa iyi doğum denilen bazı kadınlar için mistik bir dünyanın kapılarının aralandığı bir oluşum bazıları içinse ne kadar korkutucu olduğunu göstergesi “un heureux ´evenement” türkçe çevirisiyle “aramızda bebek var” yada filmdeki çevirisiyle ” mutlu bir olay”. Hangisi size uyarsa artık.
şunu diyebilirim ki film çok başarılı bir şekilde anneliği,kadınlığı,ilişkiyi anlatmış. filmi izlerken sevişmek isterseniz noluyor len demeyin,film bitince geçer. tıpkı başka bir filmi izlerken canınızın sigara çekmesi gibi;)  Ama bir kez daha anladımki benden anne olmaz:) o işi ben kotaramam.
filmde beni en etkileyen cümle,belkide anlatmaya çalışılanın özeti “Doğum yaparken önce içinizi sökerler sonra iğne iplikle tekrar dikerler.” di. çok korkutucu değil mi. şahsen izlerken hissettim. sanırım başıma gelmesini istemiyorum.
Film Eliette Abecassis’in otobiyografik romanından uyarlanmış. 

Filmin yönetmeni: Ünlü Fransız yönetmen Rémi Bezançon. Film Rémi Bezançon’un üçüncü uzun metrajı.

filmin diğer güzel yanları müzikleri.Bitiş şarkısıyla bu yazıyı yazmama vesile oldu. ben sevdim. sizde seversiniz umarım. tekrardan uyarmadan edemeyeceğim. “anne olacaklar izlemesin” :) Şurdan  http://www.youtube.com/watch?v=m7v9Rk1st7E en sevdiğim şarkıyı dinleyebilirsiniz.
Fragmana burdan  http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=2QTkoWUo6Qg izlemeden önce göz atın.

xoxo:)