9 Kasım 2010 Salı

kürk mantolu Mim

sevgili Schrödinger'in kedisi mimleyivermiş beni.geç gördüm ama güç olmasın diyerek hemen mimine cevap vereyim istedim.geç olduğu için affola tabi öncelikle.
kafamın içinde filler baskı uygularken ve gözlerime ağırlık çökmüşken bile bu gece kendimi yazmaktan alıkoyamamak şu bulanık zihinli günlerimde bi nebzede olsa aydınlığa çıkardı bu mimle beni teşekkürler schrödinger'cim.
mimiliğin konusuna gelince;

Mim Konusu: Kitaplığınızın karşısına geçin. Gözlerinizi kapatın. Derin bir nefes alın. Elinizi kitapların üzerinde gezdirin ve birini seçin.
Şimdi gözlerinizi açın. Bir kitap seçmiş durumdasınız. O kitabı satın aldığınız ya da hediye gelmişte olabilir anı hatırlamaya çalışın. İlk kez okuduğunuzda neler düşünmüştünüz, hatırlayın.
Şimdi sayfaları şöyle hızlıca bir dolanın ki, kitabın kokusu burnunuza gelsin. Evet, ne güzel bir koku bu!
55. sayfayı bulun. Sayfayı tekrar okuyun. Sayfadan bir paragraf seçin ve mim konusu olarak bunu blogunuza yazın. Daha sonra siz de arkadaşlarınızdan üç tanesine cevaplaması için gönderin.

Mim Kuralları:
- Mimlenenler mimi cevaplamak zorundadırlar, mim bozulamaz.
- Mimin bozulması teklif dahi edilemez.
- Mim yalnızca 3 kişiye gönderilebilir.
- Karşılıklı mimlemeler yasaktır.
- Mim, her bir blog için sadece bir kez cevaplanabilir.
- Mim kurallarının ilk 6 maddesi değiştirilemez.


süper bi konu olmuş gerçekten. ama keşke kitaplığım yanımda olsaydı. bütün kitaplarımın kıbrıs'da kalması konuyu görünce içimi acıttı.elimi uzatıp aralarından seçebileceğim kitaplarım yok yani. olsaydı çok fiyakalı olurdu hani.o yüzden elimde okumakta olduğum iki kitaptan ilkini seçip ondan yazıcam.kaçıncı sayfasındayım onu bile bilmiyorum. sadece tren yolculuklarımda elime aldığım için:)) çok geri kaldım çok. körlendim resmen kitap okuma zevkimden..mutsuz oldum bak şimdi. hemen 55. sayfayı açtım ve okudum. en beğendiğim paragrafı yazıvericektim ki 55.sayfa paragrafsız çıktı. cümle seçeyim dedim ama o kadar güzel betimlenmiş cümleler var ki birbirinden ayırmaya kıyamadım.uzun da olsa yazmayı yeğledim..

" büyük salonun kapıya yakın bir duvarının önünde birden bire durdum. o andaki hislerimi,bilhassa aradan bu kadar seneler geçtikten sonra, anlatmama imkan yok. yalnız orada, kürk mantolu bir kadın portresinin önünde, mıhlanmış gibi durduğumu hatırlıyorum. resimleri seyredip geçenler, vücutlarıyla beni sağa sola itiyorlar, fakat ben olduğum yerden ayrılamıyordum. bu portrede ne vardı?.. bunu izah edemeyeceğimi biliyorum; yalnız, o zamana kadar hiçbir kadında görmediğim garip, biraz vahşi, biraz mağrur ve çok kuvvetli bir ifade vardı. bu çehreyi veya benzerini hiçbir yerde, hiçbir zaman görmediğimi ilk andan itibaren bilmeme rağmen, onunla aramızda bir tanışıklık varmış gibi bir hisse kapıldım. bu soluk yüz, bu siyah kaşlar ve onların altındaki siyah gözler; bu koyu kumral saçlar ve asıl,masumluk ile iradeyi,sonsuz bir melal ile kuvvetli bir şahsiyeti birleştiren bu ifade, bana asla yabancı olamazdı. ben bu kadını yedi yaşımdan beri okuduğum kitaplardan, beş yaşından beri kurduğum hayal dünyalarından tanıyordum.
(yaa dayanamıcam yorum yapmadan ama hangi kafayı yaşıosun abicim sen.nası bi sapkınlık seninki 5 yaşında karı hayali kuruosun.en fazla dozer,kamyon hayalin yada akülü araba hayalin olmalıydı.neyse devam ediyorum.böldüğüm için affola.)
Onda Halit Ziya'nın Nihal'inden, Vecih Bey'in Mehcure'sinden, Şövalye Büridan'ın sevgilisinden ve tarih kitaplarında okuduğum Kleopatra'dan, hatta mevlit dinlerken tasavvur ettiğim, Muhammed'in annesi Amine Hatun'dan birer parça vardı. o benim hayalimdeki bütün kadınların bir terkibi, bir imtiyazcısıydı."

bu paragraf Sabahattin Ali'nin " Kürk Mantolu Madonna" kitabından alınmıştır...

iyi hoş güzel de hangi kafada yaşıosun abicim sen. 7 yaşında sen onları okuduysan ben bırakıyorum yaptığım bütün işleri ve kendimi kütaphaneye kapatıyorum.kimi yiosun  sen ya. bi resimden bu kadar çok şey nasıl çıkardın anlamadım ki ben:) soluk yüz,siyah kaş siyah göz diyince birden benden bahsettiğini düşünmüştüm oyasaki:) hahahaha :D hiç bana böle yazan olmadı nası acınasıyım.neyse velasıl 3 kişi mimlicem bende kaçışınız yok.umarım beğenirsin Schrödinger'im kedim

işte mimlediklerim

Lillysone
Serüvenci
Telekinesis
kolay gele canlarım:))öpüldünüz yada mimlendiniz.mimiliğiniz hayırlı olsun:))

8 yorum:

Mia Wallace dedi ki...

süper kitap!

Unknown dedi ki...

kesinlikle bencede:)

Dallama Blogger dedi ki...

Kitabı okumadım ve yeni uyandığımdan tam mevzuyu anlamadım halen kafam 1.500 :D

Mim için aldım notumu. En kısa zamanda güzel bir geri dönüş yazacağım.

Unknown dedi ki...

:))) kahve ister misin? :)))

Hero of Darkroom dedi ki...

Abartisiz okudugum en iyi kitap :kisiselgorus:

Unknown dedi ki...

betimlemeleri en güzel kitap da denebilir

schrödingerin kedisi dedi ki...

beğenmek ne kelime, bayıldım lola'cım 10 numero kitap zaten :) işala bi gün okunacaklar listemdeydi kendisi. o kadar çok tavsiye edildi ki..
bu arada geç olsun güç olmasın diyeceğim ama zaten ben de geç gördüm, benden de sana bir demet özür :)

Unknown dedi ki...

ollleyyy o zamann..beğenmen beni süpersonik mutlu etti:)) okumalısın kesinlikle biran önce listenin başına yerleşsin sayın schrödinger:)